Uraloğlu, ABD’nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’ndan, Türksat Gölbaşı Kampüsü’nde Türksat 6A’nın fırlatılması öncesinde düzenlenen törene canlı bağlantıyla katıldı.
Türksat 6A’da gelinen aşama nedeniyle hem heyecanlı hem gururlu olduklarına işaret eden Uraloğlu, bu noktaya 10 yıllık süreç sonunda geldiklerini ve geleceği planlamanın tam da böyle bir şey olduğunu söyledi.
Bakan Uraloğlu, Türksat 3A’nın üretiminden itibaren Türksat’taki mühendisleri hem üretim hem eğitim aşamalarında yetiştirdiklerini anlatarak, “En son Türksat 5B’nin üretiminde 12 mühendisimizi görevlendirdik ve biz bütün bunların sonucunda bu işi yapabileceğimize inandık. Son 4 yıl da üretim sürecini gerçekleştirmiş olduk. Bütün testleri yaptık ve yaklaşık 1 ay önce Türkiye’den buraya uydumuzu yola çıkardık, gönderdik. Yine buradaki bütün ekibimizle beraber bütün testler, denemeler yapıldı ve bugüne geldik.” diye konuştu.
“5 milyar insana ulaşmış olacağız”
Uraloğlu, bugüne gelinmesinde birçok insanın emeğinin bulunduğunu bildirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da maddi ve manevi her türlü desteği sağladığını aktardı.
Abdulkadir Uraloğlu, bunun heyecanı ve gururunu yaşadıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne sağlayacak bize? Öncelikle şunu sağladı, Türk insanı bunu yapabilir ve yaptı, o güveni sağladı. O gururu, o heyecanı bize yaşattı. Onun için gerçekten çok mutluyuz. Hem sivil hem askeri haberleşmemiz çok kıymetli. Orada mutlaka kendimizi daha güvende hissetmemiz gerekir. O güveni bize tekrar tesis etmiş oldu. Mühendislerimizin yazdığı yazılım, yaptığı üretim, imalat, tasarım her şeyiyle beraber 3,5 milyara ulaşan hali hazırdaki 5 uydumuza 6’ncısını ilave ediyoruz ve 5 milyar insana ulaşmış olacağız. Hindistan’ın tamamı, Endonezya, Malezya ve Tayland’ı kapsamış olacağız. Kendi haberleşmemizi, televizyon yayınlarımızı daha güvenli, daha kaliteli hale getirmiş olacağız. Uzaydaki bir uydunun ömrü 15-16 yıldır, sürdürülebilirliğimizi sağlamış olacağız. Yeni teknolojilerle devam ettirmiş olacağız, 42’nci dereceye gidinceye kadar yaklaşık iki aylık sürede 50’nci derecelerde de orada bir yer işgal etmiş olacağız, hak tesis etmiş olacağız.”
Yıl sonunda uyduyu tamamen hizmete almış olacaklarına işaret eden Uraloğlu, uzay vatanı bu şekilde korumuş ve sahiplenmiş olacaklarını, bütün İHA, SİHA operasyonlarını daha güvenli şekilde yürütmüş olacaklarını kaydetti.
Türksat 6A’da yüksek yerlilik oranının yakalandığına dikkati çeken Görgün, “Gerek haberleşme ve görüntüleme uyduları, gerekse takım uyduları ve konumlama sistemleri konularında detaylandırılmış yol haritamız var. Bu yol haritamıza erişebilmek adına gayretle çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada dünyada takdirle karşılanan bir seviyedeyiz. İnşallah uzay alanında da bu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizde ortaya koyduğumuz birikim, altyapılar, tesisleşme, bunların hepsi yine aynı başarı hikayelerini doğuracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın fırlatılması öncesinde düzenlenen tören de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Bakan Kacır’ın katılımıyla Türksat’ın Gölbaşı tesislerinde gerçekleştirildi.
Törene, ABD’de bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da canlı bağlantı ile katıldı.
Kacır, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri doğrultusunda kritik teknolojilerde tam bağımsızlık yürüyüşünü emin adımlarla sürdürdüklerini söyledi.
Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayisi ürünlerinin, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlar olduğuna işaret eden Kacır, benzer bir fırsat penceresini şimdi uzay teknolojilerinde gördüklerini bildirdi.
Mehmet Fatih Kacır, fırlatma maliyetlerinde son 20 yılda yaşanan hızlı düşüşün, küresel uzay sektörünün hızla ilerlemesine kapı araladığını aktararak, uzayın tarımdan sağlığa, haberleşmeden bilgi teknolojilerine farklı alanlarda yeni buluşların ve teknolojilerin öncüsü olmasını hızlandırdığını belirtti.
Teknoloji geliştirmede ve yüksek teknoloji üretiminde Türkiye’nin küresel ölçekte iddia sahibi bir ülke olduğunun altını çizen Kacır, uzayın sunduğu fırsatlardan yararlanmayı ve Türkiye’nin uzaydaki hak ve menfaatlerinin korunmasını bir tercihten öte zorunluluk olarak gördüklerini dile getirdi.
“Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’de”
Kacır, insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından Türkiye’yi adım adım ileriye taşıdıklarına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Uzay alanındaki yetkinliklerimizin büyük ölçekte toplandığı uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımla ülkemizin kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız metre altı çözünürlüklü milli gözlem uydumuz İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz. Haberleşme uydularımızın kapsama alanını yaklaşık 5 milyar nüfusa eriştirecek Türksat 6A projesiyle de haberleşme uydularının üretimi ve geliştirilmesinde elde ettiğimiz kazanımlardan, bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz görüntüleme uydularına nazaran daha sofistike teknolojileri bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde yararlandık. Tüm aşamalarını yerli olarak gerçekleştirdiğimiz proje sürecinde uydumuzun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme birimleri, yıldız izler, tepki tekeri, elektrikli itki sistemi gibi 23 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak üreterek yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranını yakaladık. Sistem entegrasyonu sonrasında gerçekleştirilen 396 çevresel ve fonksiyonel testle uydumuzun uzay şartlarına ve fırlatma koşullarına uygunluğunu doğruladık. Tüm bu kabiliyetlere sahip kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’dedir. 4 Haziran’da uydumuzun fırlatma alanına nakliyesini gerçekleştirerek arkadaşlarımız fırlatma öncesi kontrol testlerini, yakıt dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracı ile entegrasyon çalışmalarını tamamladı.”
Milli uydu markası yolda
TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech ekiplerinin başarılı ortak çalışmasıyla bugünlere gelen projede kritik bir eşiğe hep birlikte şahitlik edeceklerini vurgulayan Kacır, “Fırlatma sonrasında bir ilki daha gerçekleştireceğiz. Uydumuzun yörüngeye yerleşme operasyonu ilk kez bizim mühendislerimiz tarafından yürütülecek. Bu bize daha iddialı projeler için önemli bir tecrübe kazandıracak. Bu tarihi misyonunun ardından Milli Uzay Programı’mız doğrultusunda uydu geliştirme alanında kamudaki kapasiteyi tek çatı altında toplayarak küresel rekabet gücüne sahip milli uydu markamızı oluşturacağız. Bugüne kadar uydu üretimi ve geliştirme sürecinde elde ettiğimiz teknolojik yetkinliklerin ekonomik değere dönüşmesini hızlandıracağız. AR-GE ve üretim kabiliyetlerimizden yeni uydu projelerimizde ve Ay Programı’mızda en üst düzeyde istifade edeceğiz. Ülkemizin uzaydaki vizyonu ve iddiasını ortayı koyan Milli Uzay Programı’mız doğrultusunda güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini uzayda da tahkim edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Uzay çalışmaları devam edecek
Bakan Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu kapsamında Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Türk vatandaşı olan Alper Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 13 bilimsel deneyi başarıyla yürüttüğünü, ardından ikinci astronot Tuva Cihangir Atasever’in 7 bilimsel deneyi icra ettiği bir yörünge altı uçuşu gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Gelecek uzay programlarına ilişkin bilgi veren Kacır, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönemde Ankara’da kuracağımız uzay teknoloji geliştirme bölgesiyle, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı haline gelmiş ülkemizden uzay alanında yeni teknoloji girişimlerinin çıkmasını tetikleyeceğiz. Ay Programı çerçevesinde kendi mühendislerimiz ve bilim insanlarımız tarafından tasarlanan ve üretilen, milli imkanlarla geliştirilmiş itki sistemine sahip uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Uluslararası işbirlikleriyle kuracağımız uzay limanıyla ülkemizin uzaya bağımsız erişimini temin edeceğiz. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, gökyüzü şenlikleriyle, eğitim ve girişimci destek programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde ülkemizin en kıymetli hazinesi insan kaynağımıza yatırım yapmayı hız kesmeden sürdüreceğiz. ‘Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını ispat eden bir Türkiye’yi hep birlikte yükselteceğiz. Milli Teknoloji Hamlemizin sahibi, ısrarı, iddiası ve liderliğiyle Türkiye’nin teknoloji geliştirmede asırlık kazanımlar elde etmesine öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Mühendislerimiz, teknisyenlerimiz başta olmak üzere projenin hayata geçmesi için alın ve akıl teri döken, bu gururu bizlere yaşatan herkese teşekkür ediyorum. Yükselsin Milli Teknoloji Hamlesi, yaşasın tam bağımsız Türkiye, başlasın Türkiye Yüzyılı.”